Gölhisar

ABD'den Türkiye'ye 41 Anadolu Kökenli Tarihi Eser İadesi Yapılıyor

ABD'nin Manhattan Bölge Savcılığı ile Türkiye arasındaki işbirliği sonucu, 41 Anadolu kökenli tarihi eser, New York'ta düzenlenen törenle Türk yetkililere teslim edildi. İadesi sağlanan eserler arasında Boubon Antik Kenti'nden çalınanlar da bulunuyor.

ABD'den Türkiye'ye 41 Anadolu Kökenli Tarihi Eser İadesi Yapılıyor

'Tarih ve kültür kenti' Burdur'un bu zenginliğini ortaya antik kentlerden biri olan Gölhisar İbecik'teki Boubon (Bubon) antik kenti'nden 1960'lı yıllarda adeta yağmalanarak çalınan, yurt dışına kaçırılan ABD'deki (Amerika) tarihi eserler, kültür varlıkları bir bir Türkiye'ye, Anadolu topraklarına kazandırılıyor...

Daha önce iadesi sağlanan Boubon eserlerinden sonra şımdi de Türkiye'den yasa dışı yollarla çıkarılmış, Anadolu kökenli 41 tarihi eser ABD'den doğdukları topraklara dönüyor.
İadesi sağlanan eserlerden Boubon Antik Kenti kökenli 3 bronz heykel başı, bronz kadın büstü ve bronz heykellere ait vücut parçaları Anadolu'da Roma Dönemi heykeltıraşlığının önemli örnekleri arasında gösteriliyor.
Boubon Antik Kenti'nde 1960'lı yıllarda gerçekleşen kaçak kazılar sonucu yurt dışına kaçırılan eser grubundan özellikle Genç Caracalla ve Olgun Caracalla başları antik kentin tanrılaştırılan imparatorların heykellerinin dikildiği kutsal alanda (Sebasteion) yer alan heykellere ait olması bakımından ayrı bir önem taşıyor.
Sebasteion yapısına ait 2 bronz heykel olan Lucius Verus ile Septimius Severus da son iki yılda Türkiye'ye iade edilmişti.

Anadolu kökenli 41 eser ABD'den Türkiye'ye dönüyorKültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bakanlık ile ABD Manhattan Bölge Savcılığı arasında son beş yıldır geliştirilen işbirliği ve ortak çalışmalarla Türkiye'ye 2021 yılından bu yana iadesi sağlanan kültür varlıklarına yenileri eklendi.

Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ile beraberindeki heyet, Türkiye'ye iadesi sağlanan eserleri New York'ta bulunan Türkevi'nde teslim aldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da teslim töreninin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

"Gururluyuz. Ülkemizden yasa dışı yollarla çıkarılmış bir grup eserimizi daha New York'ta bulunan Türkevi'nde teslim aldık. Manhattan Bölge Savcılığı ve İç Güvenlik Soruşturma Birimi ile gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmalar sonucunda bronz başlar, büst ve gümüş heykelciklerin de aralarında bulunduğu toplam 41 kültür varlığımız daha evine dönüyor. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında iadesini sağladığımız eser sayımız 30 bin 59'a ulaştı. Bu toprakların miraslarına sahip çıkmak üzere çalışmalarımız devam ediyor.

Eserlerin ay sonunda Türkiye'de getirilmesi planlanıyor.

Roma Dönemi heykeltıraşlığının önemli eserleri

İadesi sağlanan eserlerden Boubon Antik Kenti kökenli 3 bronz heykel başı, bronz kadın büstü ve bronz heykellere ait vücut parçaları Anadolu'da Roma Dönemi heykeltıraşlığının önemli örnekleri arasında gösteriliyor.

Boubon Antik Kenti'nde 1960'lı yıllarda gerçekleşen kaçak kazılar sonucu yurt dışına kaçırılan eser grubundan özellikle Genç Caracalla ve Olgun Caracalla başları antik kentin tanrılaştırılan imparatorların heykellerinin dikildiği kutsal alanda (Sebasteion) yer alan heykellere ait olması bakımından ayrı bir önem taşıyor.

Sebasteion yapısına ait 2 bronz heykel olan Lucius Verus ile Septimius Severus da son iki yılda Türkiye'ye iade edilmişti.

Roma dönemine tarihlenen eserler bulunuyor

ABD'den iadesi sağlanan diğer heykeltıraşlık eserleri arasında M.Ö. 6'ncı yüzyıla tarihlenen pişmiş toprak kadın başı, Roma dönemine tarihlenen Minerva biçimli bronz ağırlık, mermer Minerva başı, pişmiş toprak ve gümüş Kybele heykelciği, bronz Satyr heykelciği ile gümüş kadın heykelciği bulunuyor.

İadesi sağlanan eserlerden Frig başlığı tipinde 2 bronz miğfer de yer alıyor. Trakyalıların ve Frigyalıların giydiği kendine özgü deri şapka esas alınarak türetilen ve özellikle de piyade mensuplarının giydiği miğferler M.Ö. 4'üncü yüzyıla tarihleniyor.

Türkiye'ye ABD'den iadesi sağlanan önemli eser grupları arasında ayrıca 22 Kilia tipi idol başı da bulunuyor.

Kilia (Gelibolu) tipi idol olarak anılan eserlerin tek üretim merkezi olarak Manisa-Akhisar ilçesinin Kulaksızlar Köyü biliniyor.

Anadolu'ya özgü idol tipi

Çanakkale'den başlayıp Batı Anadolu'nun en güneybatı köşesinden Antalya'ya kadar geniş bir coğrafyada görülen Kilia idolleri, genellikle Geç Kalkolitik Dönem (M.Ö. 5 bin) ile Erken Tunç Çağı (M.Ö. 3 bin) yerleşimlerinde bulunan, Anadolu'ya özgü bir idol tipi olarak günümüze ulaşıyor.

Yaban keçisi stilinde, M.Ö. 7. ve 6. yüzyılda Batı Anadolu'da hakim olmuş seramik yapım üslubundaki pişmiş toprak vazo ve siyah figür tekniğinde yapılan Olpe ise formunun en eski örneklerden biri olmasıyla öne çıkıyor.

Antik çağda içecek servis etmek için kullanılan ve kırmızı figürlü örneklerinin de bulunduğu bu kap formunun üzerinde, dans eden satyrler yer alıyor.

41 tarihi eser New York'ta Türk yetkililere teslim edildi
ABD'de ele geçirilen Anadolu'ya ait 41 tarihi eser, Kültür ve Turizm Bakanlığının ABD'li yetkililerle ortak yürüttüğü çalışmalar sonucu New York'ta Türk yetkililere teslim edildi.

Uzun süren davalar sonucu Türkiye'ye verilmesi kararlaştırılan eserlerin teslimi dolayısıyla Türkiye'nin New York Başkonsolosluğu'nda tören düzenlendi.

ABD'deki bazı müzelerin temsilcileri ile bir grup ABD'li akademisyenin de hazır bulunduğu törende, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, Manhattan Bölge Savcılığı ile yapılan ortak çalışma sonucu ele geçirilen Anadolu'ya ait 41 parça kültür varlığını teslim aldı.

New York Türkevi'nde sergilenen eserler arasında, Anadolu'nun Roma Dönemine ait heykeller, pişmiş toprak kap ve figürinler, bazı bronz başlıklar ile Geç Kalkolitik Döneme ait 22 Kiliya tipi idol başı da bulunuyor.

Tarihi eserler, MÖ 7. yüzyıldan MS 7. yüzyıla uzanan geniş bir döneme ait.

ABD ve Türkiye'nin tarihi eser kaçakçılığıyla ortak mücadelesine vurgu
Devir teslim töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, eserlerin ele geçirilmesinde Türk kurumlarıyla işbirliği yapan Manhattan Bölge Savcılığı ve ekibine teşekkür etti.

İki ülkenin ilgili kurumları bünyesinde "çalışkan ve adanmış bir ekibin" 5 yıldır kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi adına sürekli dirsek temasında bulunduğunu vurgulayan Yazgı, "Bu ekip, hem yasa dışı yollarla ülkelerinin bağrından koparılarak kaçırılmış eserlerin iadelerini sağlayarak zamanında yapılan hataları düzeltmekte hem de ABD'nin bu alandaki uluslararası imajına olumlu katkı sağlamaktadır." dedi.

İadesi yapılan tarihi eserlerin, 60 yıl kadar önce Türkiye'de bulunan "Boubon Antik Kenti'nin yağmalanması sonucunda ABD'ye kaçırılarak çeşitli müze ve koleksiyonlara satılan bazı parçaları da" barındırdığını söyleyen Yazgı, şunları söyledi:

"Cumhuriyet'imizin 100. yılını kutladığımız bu günlerde Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözünü sizlerle paylaşmak isterim: 'Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o topraklarda yaşanmış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanımak ve sahibi olmaktan geçer.' Biz Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, korumakla mükellef olduğumuz kültür varlıklarını işte bu anlayışla ele almaktayız. Yanlışları düzeltmek için gereken her cesur adımı kararlılıkla atan tüm kahramanlara selam olsun."

Yazgı, New York Başkonsolosluğuna ve Kültür Tanıtma Ataşeliği çalışanlarına da konuya gösterdikleri hassasiyet, özen ve ev sahiplikleri için teşekkür etti.

New Yor Başkonsolosu Özgür'den teşekkür

Türkiye'nin New York Başkonsolosu Reyhan Özgür de, Manhattan Bölge Savcılığı İç Güvenlik Soruşturma Bürosu çalışanları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine bu önemli eserlerin iadesi için ortaya koydukları "olağanüstü çaba" için şükranlarını sundu.

"Kaçak olarak getirilen bu tarihi eserlerin iadesi, geçmişte yapılan yanlışların düzeltilmesinin önemini simgelemektedir." diyen Özgür, bu teslim töreninin tüm kaçakçılara ve koleksiyonculara "kültürel eserlerin yasa dışı alım, bulundurma ve satışının cezasız kalmayacağına dair açık bir mesaj" niteliği taşıdığını ifade etti.

Özgür, "Onları hak ettikleri yuvaya geri döndürerek, yalnızca ortak tarihimizi onurlandırmakla kalmıyoruz. Aynı zamanda gelecek nesillerin, kolektif geçmişimizin bu olağanüstü parçalarından ders almasını ve onlardan ilham almasını da sağlıyoruz." dedi.

Manhattan Bölge Savcılığı Eski Eserler Kaçakçılığı Birimi Şefi Matthew Bogdanos da, bugünün "uzun süren bir çalışmanın neticesinin alındığı bir gün" olarak kutlanmayı hak ettiğini, devir törenine katılmaktan onur duyduğunu dile getirdi.

"Her kültürün eseri kendine ait olmalı." diyen Bogdanos, tarihi eser kaçakçılığına artık "dur" demenin vaktinin geldiğini söyledi.

Türkiye ve ABD'nin kültür miraslarının korunması bağlamındaki işbirliğine atıfta bulunan Bogdanos, "Olağanüstü ortağımızla birlikte tüm bunları mümkün kıldık." ifadesini kullandı.

Bogdanos, "Yağmayı durdurmak ve daha önce yağmalanan yasa dışı antikaları geri döndürmek için gerekli olan her şeyi yapmaya devam edeceğimize söz verelim." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yazgı ve Bogdanos tarafından atılan imzalarla devir teslim işlemleri tamamlandı.

burdur yenigün

Yorumlar

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış

Yorum Yaz

İlgili Haberler

Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 2023-2024 Yılları faaliyet raporu
Burdur

Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 2023-2024 Yılları faaliyet raporu

Burdur, artan turizm faaliyetleriyle Türkiye'nin dikkat çeken destinasyonları arasına giriyor. Balon uçuşlarından, tarihi eserlerin geri getirilmesine kadar birçok yenilik!

Turizmin Kalbi Burdur Gölhisar Kibrya Antik Kenti
Gölhisar

Turizmin Kalbi Burdur Gölhisar Kibrya Antik Kenti

Turizmin Kalbi Kibrya Antik Kenti Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Öğretim Üyeleri tarafından gün yüzüne çıkarılan Kibrya Antik Kenti gün geçtikçe ziyaretçi sayısını artırıyor. Turizmin Kalbi Kibrya Antik Kenti

Tefenni Villas 9 Yaşında
Tefenni

Tefenni Villas 9 Yaşında

2015 Yılında Eko Turizm Konsepti ile açılan Tefenni’nin marka değeri Tefenni Villas açıldığı günden itibaren kendi geliştirerek bölgenin en önemli turizm tesisi olmuştur.

Bucak Seyir Terası, ilçenin turizm potansiyelini artıracak Başkan Ünal bakın neler söyledi
Burdur

Bucak Seyir Terası, ilçenin turizm potansiyelini artıracak Başkan Ünal bakın neler söyledi

Burdur'un Bucak ilçesine kazandırılacak olan Bucak Seyir Terası, ilçenin turizm potansiyelini artıracak önemli bir proje olacak. Seyir terası, ilçenin eşsiz manzarasını seyredebileceğiniz yeni bir yaşam alanı olacak. Detaylar haberimizde....

Burdur'un turizm potansiyeli konuşuldu
Burdur

Burdur'un turizm potansiyeli konuşuldu

Burdur Valiliği, Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) işbirliğinde düzenlenen “Turizm Sorunlarının Tespiti ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”nda Burdur'un turizm potansiyeli konuşuldu.

Hedefimiz Burdur'un Turizmi
Burdur

Hedefimiz Burdur'un Turizmi

Burdur, doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile önemli bir turizm potansiyeline sahip. Vali Öksüz'ün açıklamaları, Burdur'un turizmde daha fazla pay alması için gerekli çalışmaların başladığını gösteriyor.