VALİ HASAN ŞILDAK, DİYANET ÇALIŞANLARIYLA BİR ARAYA GELDİ
Vali Hasan Şıldak, İl Müftülüğü tarafından aylık olarak düzenlenen personel toplantısına katıldı.
Vali Hasan Şıldak, İl Müftülüğü tarafından aylık olarak düzenlenen personel toplantısına katıldı.
Öğretmenevi Konferans Salonunda yapılan toplantıya Vali Hasan Şıldak’ın yanı sıra İl Müftüsü Enver Türkmen, Şube Müdürleri, Vaiz, İmam Hatip, Müezzin Kayyım ve Kur’an Kursu Öğreticileri katıldı.
İl Müftüsü Türkmen’in konuşmasının ardından Vali Hasan Şıldak Diyanet çalışanlarına hitap etti.
Vali Hasan Şıldak burada yaptığı konuşmada;
SORUMLULUĞU OLAN BİR KAMU GÖREVİNİ YÜRÜTÜYORSUNUZ
“Sizler Diyanet İşleri Başkanlığımızın taşra kuruluşu olan İl Müftülüğü ve İlçe Müftülükleri kapsamında buralara bağlı olarak hizmet yürüten din görevlilerimizsiniz. Gerek camilerimizde, gerek Kur’an Kurslarımızda ve müftülük idaresinde görev alarak sorumluluğu olan bir kamu görevini yürütüyorsunuz.
TARİHSEL SÜREÇ İÇİNDE İMAM HATİPLİK TOPLUMUMUZDA, GELENEĞİMİZDE, ÖNEMLİ BİR GÖREVDİR
Bu manada din görevlilerimizin toplumumuzda çok önemli bir fonksiyonu ifa ettiğini, önemli bir yeri olduğunu ve böyle bir algının da toplumumuzda yaygın olduğunu biliyoruz. Gerek köylerde, gerek şehirlerde, kasabalarda imamlık mefhumu, cami imamlığı toplumumuzda geleneğimizde ve tarihsel süreç içinde önemli bir görevdir. Ama bunun ötesinde toplumumuzda ayrı bir yeri vardır. Çünkü sizler vatandaşın iyi gününde de, kötü gününde de yanındasınız. Sadece namaz kıldırmakla, Kur-an’ı Kerim öğretmekle kalmıyorsunuz. En mutlu gününde nikah kıyan, en acı gününde cenazeyi defneden din görevlilerimizdir. Doğaldır ki bunun sonucu olarak din görevlileri her vatandaşımıza en yakın olan kişilerden biridir. Her vatandaş bir gün muhakkak sizinle temas sağlar. İşte bunu çok olumlu bir fırsata dönüştürüp, sizlerin misyonunu da iyi tanımlamak, görev çerçevesini geniş tutmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü toplumumuz artık dünyayla birlikte eş zamanlı şekilde hızlı gelişen, şartları çok çabuk değişen, iletişim çağında olmanın getirdiği hızla, iletişimin geliştiği bir çağda yaşıyoruz. Burada vuku bulan bir hadise dünyanın diğer ucunda yankı buluyor ve sonuçları oluyor. Algılar artık olguların önünde yer alıyor. Yani siz din adamlarının da ne olduğunuz, ne yaptığınızdan ziyade nasıl yaptığınız, yaptığınızın nasıl anlaşıldığı daha önemli hale geldi.
HER ŞEY İNSAN UNSURUNA GELİP DAYANIYOR. HER KURALI KOYAN İNSANOĞLUDUR. KURALI UYGULAYAN DA İNSANOĞLUDUR.
Ülkemiz kabuk değiştiriyor. Uzunca bir süredir her alanda yeni perspektifler, yeni yaklaşımlar, yeni gelişimlerle karşı karşıya kalıyoruz. Devlet kurumlarımız da bunun hiç gerisinde değil. Allah’a şükür Devlet olarak bütün bakanlıklar olarak tabi ki Diyanet İşleri Başkanlığımız olarak bu gelişmelere ayak uyduruyoruz. Hatta pek çok ülkenin, gelişmiş ülkelerin önünde gittiğimiz alanlar var. Ama bütün sağlanan imkanlara, bütün gelişmelere, yeniliklere ve fırsatlara rağmen bütün mesele uygulayıcıda. Yani bizde başlıyor, bizde bitiyor. Her şey insan unsuruna gelip dayanıyor. Her kuralı koyan insanoğludur. Kuralı uygulayan da insanoğludur. Nasıl uygulandığı çok daha önemlidir. Bu manada özellikle camilerimizin, Kur’an Kurslarımızın, aynı zamanda tıpkı okullar gibi hastaneler gibi, sağlık ocakları gibi bir kamusal alan olduğunu ve çok itina ile göz kulak olunması gereken yerler olduğunu düşünüyorum. Bir vatandaş olarak oralara gittiğimizde temizlik, düzen bizler için çok önemli. Yani yerel imkanları, cemaat desteğini, varsa derneğinizin imkanlarını kullanarak camilerimizi gözümüz gibi bakarak çok iyi bir seviyede tutmak zorundayız. Kirlilik, düzensizlik, bizi oradan algı olarak soğutuyor.
İSLAMİYET’İN DOĞRU ÖĞRETİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ
Toplumda imamlık müessesesi, din görevlisi kurumu karşılığı olan bir kurum. İmamlarımız köylerde yol gösteren, akıl sorulan akil kişilerdir. Ülkemiz bilindiği üzere üç yıl önce bir darbe girişimi atlattı. Allah, o tür mihraklara, o tür teröre dönüşmüş zihniyetlere fırsat tanımadı. Bunu da hiçbir zaman unutmamamız, hem de unutturmamamız lazım. Bizim için esas Devletimizin, Diyanet İşleri Başkanlığının ilke ve prensipleri olmalıdır. Yolumuz bu olmalıdır. İslamiyetin doğru öğretilmesi çok önemli.
Bir diğer konu ise kadına karşı şiddetle ilgili tüm Türkiye’de Valilerimizin başkanlığında bugün toplantılar yapıldı. Biz de bu toplantıyı Burdur’da icra ettik. Orada da gördük ki bütün dünyada kadına karşı şiddet var. Türkiye’de zuhur eden sosyal problemler sadece ve sadece bizde yaşanmıyor. Artık bunlar bir iklimin, bir zeminin oluşturduğu çağımızın hastalıkları. Taciz olayları, kadına karşı şiddet, uyuşturucu, alkol, bağımlılıklar, terör var. Bütün ilgili kurumlar gerekeni yapıyor. İş vicdanda düğümleniyor. Bu nedir, Allah korkusudur. Aslında Allah korkusunu hisseden ve yaşayan biri, aklında tutan birinin suç işlemesi kolay değildir. Ona dur diyen bir mekanizma var. O mekanizma onu tutar.
Demek istediğim İslamiyeti din adamlarımız vasıtasıyla halkımıza yansıtırsak ve bunu daha sıklıkla yaparsak bu tür toplumsal hastalıklarla da mücadele etmiş oluruz.
İlimizde uyguladığımız uyuşturucu ile mücadele projemiz var. Projemizin adı “Umuda Kapı Açıyorum Hayata Tutunuyorum”. Bilindiği üzere Valilikler bünyesinde Açık Kapı uygulaması başlatıldı. Sabit personelimizin vatandaşlarımızla bire bir sürekli ilgilendiği bir Açık Kapı birimimiz var Valiliğimizin bünyesinde. Telefonla, mobil uygulamayla, internet üzerinden veya bizzat Açık Kapı’ya müracaat etmek suretiyle derdini, sıkıntısını aktarıyor. Hangi kurumla ilgiliyse konu o kuruma şikayeti veya talebi iletiyoruz. En geç yedi iş günü içinde buna bir cevap veriliyor.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE MUHTARLARIMIZIN YANI SIRA EN ÇOK DESTEĞİ SİZLERDEN BEKLİYORUZ
Açık Kapı’ya uyuşturucu bataklığına sürüklenmiş veya alkol bağımlısı olan gençlerimiz geliyor. Biz şu ana kadar 103 gencimize ulaştık. Tedavileriyle beraber bu çocuklarımızı işe yerleştiriyoruz. Bu konuyla ilgili de din görevlilerimizden destek istiyorum. Çevrenizde, caminize yakın bölgede bu şekilde olan gençlerimizi, vatandaşlarımızı bulup bize yönlendirin. Bilindiği üzere uyuşturucudan elde edilen kaynak terör örgütlerine gider. Bunu da dikkate almanızı istiyorum. Mahalle muhtarlarımız yaptı. Muhtarlarımızın yanı sıra en çok desteği sizlerden bekliyorum.
Birde bu konuyla ilgili Yeşilay’ın şubesini kurduk. İlimizde Yeşilay’ın Şubesi yoktu. Yeşilay Destek Merkezi YEDAM diye bir kuruluşu var. Bağımlılıkla mücadele kuruluşu. Şimdi bunu açıyoruz ilimizde.
Bu vesileyle bunları sizinle paylaşmak istedim. Hepinize ayrı ayrı görevlerinizde başarılar diliyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.