Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Burdur’un Bucak ilçesine gelerek “Bucak Eğitimde Kaliteyi Artırma Projesi” (BEKAP) kapsamında seminer verdi.
Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu konferans salonunda BEKAP 2 projesinin açılış törenine katılan Prof. Dr. İlber Ortaylı, konferansa katılanlara eğitim konularında açıklamalarda bulundu.
Programın açılış konuşmasını yapan İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Yalçın Sezgin, bu yıl ikincisini gerçekleştirdikleri BEKAP projesinin kültür,sanat,bilim ve eğitim alanında ilçeye bir çok değer kattığını ifade etti. Bir çok yazar ve tanınmış ismi ilçeye getirmekten dolayı gurur duyduklarını belirten Sezgin, “Sinema olmayan bir ilçede sinema izlemek, kitap fuarlarıyla bir çok kitabı çocuklarımızın ayağına getirmek, tiyatro günleriyle tiyatro izlemeyenleri buluşturmak ve konferans ve seminerle sevilen isimleri vatandaşlarımızla buluşturmak bizim görevimiz” diye konuştu.
Türkçe’nin en önemli mesele olduğuna değinen Ortaylı, “Şimdi de başka türlü bir şey başladı.Üniversite öğrencilerinin Türkçe’yi bozdukları bir yere.Yani maalesef üniversitelerimiz,liselerimiz çocuklarımıza doğru dürüst Türkçe nedir? Nasıl konuşulur? Türk dilinin grameri,telaffuzu nasıldır, nasıl muhafaza edilir? Bunu veremiyorlar ve insanlar televizyondan,şurdan burdan şantözlerden edindikleri garip bir Türkçe ile konuşuyorlar” ifadelerini kullandı.
Yaşadığı bir anıyı da anlatan Ortaylı, “Bu sabah gene tepem attı. Bir televizyon spikeri kızcağız “başkan” diyemiyor,”başgan” diyor. Bunu bir spiker söylüyor. Türkçeyi ağzının arkasına atmış öyle konuşuyor. Böyle bir zavallıdan Türkçe öğrenecekler.Tiyatrocular,sinema,film ve çok televizyon ve radyo spikerleri o dili temsil ederler” dedi.
Eğitim meselesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci meselesi olması gerektiğinin altını çizen Ortaylı, “Türkiye Cumhuriyeti kendini yaralamış bir cumuhuriyettir eğitim bakımından.bunun üstünü kırmızı kalemle çizin. Eğer bugün büyük bir buhranın içine girmiş isek, bundan daha büyük bir problem olamaz.Ve nasıl çıkacağımızı bilemiyorum.Rüyalarıma giriyor bazen tuhaf tuhaf öğretmenler giriyor,tuhaf tuhaf kavgalar çıkıyor.Ben her gece öğretmenler görüyorum,bir takım saçma sapan şeyler konuşuyoruz. Demekki kafamı çok meşgul ediyorlar.Yani ben Türkiye’nin kültür buhranını,eğitim çıkmazını nasıl atlatacağına dair fazla bir fikrim yok.Bu çok önemli bir fasıl.Bunu çözemiyorum.” diye konuştu.
Türkiye’nin en sıkıntılı zamanında bile öğretmen yetiştirdiğini ifade eden Ortaylı, Milli Eğitim Eski Bakanı Mustafa Necati Uğural’ın kurduğu eğitim enstitülerinin bu konuda çok başarılı olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu başarıyı sürdüremediğini ifade eden Ortaylı, “Eğitim enstitülerinin yok olmasından sonra, Türk öğretmeni maalesef istenilen ihtimamla yetiştirilemedi. Kendi gayretiyle başarılı olanlar hariç.” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
Ortaylı, “Bu bir eğitim meselesidir.Türkçe çok önemlidir. RTÜK’ün cezalandıracağı şey yanlış Türkçe kullanmak, yanlış Türkçe konuşmaktır iletişim araçlarında.Coğrafyayı ve tarihi öğrenmektir,kıvırmaktır.Çünkü çok önemli bir fasıl. Bunu bilmeyen bir kişinin bazı şeyleri anlaması mümkün değildir. Bu Cumhuriyet, üzüm tütün tahıl parasıyla bile zor geçindiği vakitte bile dışarıya mühendis,dışarıya hekim, dışarıya ibame mühendisi denilen metalurji yollamış bir cumhuriyettir yetişmeleri için” ifadelerini kullanarak konferansını sona erdirdi.
Ortaylı’ya günün anısına mermer üzerine işlenmiş portresi ve yöresel ürün olan Bucak salebi,sipsi şekeri ve tarhanadan oluşan hediye paketi verildi.