CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, TBMM gündeme damga vuracak açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarına hitap eden Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, Türkiye'nin ekonomik dönüşümüne dikkat çekerek, 21 yıl önce bir pazar alışverişiyle bugünün fiyatları arasında yaptığı kıyaslamayla ekonomik sorunu gözler önüne serdi.
“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlık yaptığı dönemde bir pazar ziyaretinde bulunmuş ve o gün 1 kilo çilek, 2 kilo salatalık, 3 koli yumurta, 1 kilogram kayısı, 2 kilo soğan, 5 kilo karpuz ve 10 adet simit almıştı. Bunun toplam maliyeti o zaman yalnızca 30 TL idi. Bugün aynı alışverişi yapmak isteseniz cebinizden tam 1044 TL çıkması gerekiyor,” diyen Milletvekili İzzet Akbulut, paranın alım gücünün nasıl eridiğini hesaplama ile açık bir şekilde ortaya koydu.
'Esnafsan, Bağkur Primini ödemediysen, hele bir de Türk Vatandaşı isen Devlet Hastanesi bile para ister senden.. Kim mi yapar? AKP hükümeti…' sözleriyle basına yaptığı açıklamayı paylaşan CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;
21 YILDA 40 KATINA ÇIKTI
" Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan başbakanken bundan 21 yıl önce bir pazar ziyaretinde bulunuyor ve o gün için 1 kilo çilek, 2 kilo salatalık, 3 koli yumurta, bir koli kayısı, özür diliyorum bir kilogram kayısı, iki kilogram soğan, beş kilo karpuz, on tane de simitle pazardan ayrılıyor. O gün için bu pazar fiyatın maliyeti yaklaşık otuz TL.
Bugün güncel fiyatlarıyla baktığımız zaman aynı ürünlere tam tamına 40 kat fazla zamla aynı file bu yıl 1044 liraya doğmuş oluyor. Yani paranın alım gücünü yıllardan beri zayıfladığını anlatmaya çalışıyoruz. Bir de bu şekilde bir hesapla da tekrar anlatmış olalım.
"ESNAFLARIMIZ SURİYELİLER KADAR ŞANSLI DEĞİL"
Tabii hal böyleyken para bu kadar alım gücü zayıflamışken ülkenin artık birçok yerinde, birçok bölümünde, birçok sektöründe sıkıntılar baş göstermişken Esnaflarımız da bu sıkıntıdan payını almazsa zaten bir gariplik olurdu. Ne yazık ki artık esnaflarımız Bağkur primini dahi ödemekte sıkıntı yaşıyorlar.
Tabii Bağkur primini ödemeyince ne oluyor esnaflarımız? Onlar Suriyeliler kadar, ülkemizde yaşayan mülteciler kadar çok şanslı değiller. Ne yazık ki sağlık güvencelerinden yararlanamıyorlar. hastalanıyorlar ne yapıyorlar mecburen Bağkur pilim borcu dahi olsa hastaneye gitmek durumunda kalıyorlar. Ama devlet hastanesinde A'dan Z'ye her şeye para demek zorunda kalıyorlar.
"MAĞDUR BIRAKILMALARI BİR AN ÖNCE SONLANDIRILMALIDIR"
Örneğin her işlem için kan tahlili, EGK, Röntgen gibi işlemler yaptırdığında devlet hastanesinde bugün en az 1000 TL gibi bir rakam ödemek durumunda kalıyor. İşte hal böyle olunca devlet hastanelerinde vatandaşlarımızla, devlet hastanesi çalışanlarımızla karşı karşıya gelmiş oluyor. Esnaflarımızın bu en azından sağlık haklarından yararlanmasının yani Bağkur primi borcu var diye sağlıktan devlet hastanelerindeki sağlıktan ücretsiz yaralanma haklarından mağdur bırakılmaları bir an önce sonlandırılmalıdır.
Ve yine esnaflarımız, yarın bir gün emekli olduklarında ne kadar prim borcu varsa ödeyerek emekli olacaklar ama kendilerine o Bağkur primi borcu olduğu günlerdeki sağlık harcamaları kendilerine iade edilmeyecek. bunun da altını çizmek isteriz."