CHP Burdur İl Gençlik Kolları Eski Başkanı Selim Çal‘ın yaptığı açıklama ve akşam Ak Parti Burdur Belediye Başkan Adayı Deniz Kurt‘la çekilen resmi CHP Burdur Teşkilatı içerisinde büyük rahatsızlık uyandırdı.
Seçim çalışmaları kapsamında Zafer ve Karasenir Mahallesi mitinglerine katılarak Deniz Kurt’a destek olan Selim Çal, bugünde sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunarak gerekçelerini ve yaşadıkları problemleri tek tek sıraladı.
Genç yaşına rağmen hayatının yarısını CHP’ye adadığını ifade eden Çal’ın hedefinde mevcut CHP yönetimi vardı. “Atatürk çocuğuyum CHP davamdan , yolundan ve soldan asla vazgeçmeyeceğim” diyen Selim Çal, gece gündüz çalıştığı ve mücadelesini verdiği CHP’nin kendisi gibi birçok partili gence sırtını döndüğünü söyledi.
Fikirleri ve düşüncelerinin her fırsatta bastırıldığını da sözlerine ekleyen Selim Çal, doğruları söyledikçe susturulmaya çalışıldığını ifade ederek, CHP içerisindeki böyle bir düzenin içinde daha fazla olamayacağını söyledi.
CHP’li Selim Çal Şunları Paylaştı…
“Benim arkamdan atıp tutanlara, hakkımda ileri geri konuşanlara, kendini Cumhuriyet Halk Partili sanıp; Cumhuriyet Halk Partisini sadece kendi çıkarları için savunanlara karşı cevap verme gereği duyarak bu metni yazmaya karar verdim. Arkadaşlar;
Çok genç yaşta olmama rağmen hayatımın yarısı Cumhuriyet Halk Partisi için sokaklarda bayrak asarken, broşür dağıtırken, seçim arabalarını kullanırken geçti. Yeri geldi aç susuz gezdim, yeri geldi sabahlara kadar uyumayıp, günlerce uykusuz kalıp partim için, davam için 1 oy daha fazla toplamak için çabaladım. Ben Cumhuriyet Çocuğu Atatürk çocuğu olarak yetiştim. Deniz Gezmişleri Erdal Erenleri okuyarak büyüdüm, onlar gibi devrimci bir nefer olarak mücadele ettim. Şimdi söyleyeceğim şeyleri bir çoğunuz bilmezsiniz ama sadece 24 Haziran seçimlerinde bile mitingin 1 gün öncesinde tek başıma itfaiyenin tepesinde buz gibi havada bayrak astım ben. Daha sonra birkaç serseri seçimden 1 gün önce asılsız fotoğrafları sağa sola attıkları için, Burdur halkını kandırdıkları için sabahın 7sine kadar karakolda şikayetçi olmakla uğraştım. Bunları anlatıyorum, açıklıyorum çünkü; birileri benim çıkarcı olduğumu söylüyor, birileri benim davamı sattığımı söylüyor, birileri beni kendileri gibi Cumhuriyet Halk Partisine menfaatim için çalıştığımı sanıyor. Değerli arkadaşlar; Yukarıda da bahsettiğim gibi emek verdim, zaman harcadım, mücadele ettim ama Cumhuriyet Halk Partisi ben ve benim gibi yüzlerce gencine sırtını döndü. Doğruları söyledim; eline Metin verildi onu okudun onu paylaştın dediler. Danışma kurulunda dahi Burdur’da ki hezimet sonucun analizini yaptım; büyüklerini örnek alıp onların ağzından konuşuyorsun dediler. Yanlışa yanlış dedim, bu iş böyle olmaz dedim sen nerden bileceksin dediler. Yani kısaca ben konuştum; kendi doğrularına kılıf uydurarak beni susturmaya çalıştılar. Ben Atatürk’ten, davamdan, yolumdan, soldan vazgeçmedim geçmem de… fakat böyle bir Cumhuriyet Halk Partisinin içinde, böyle bir düzenin içinde daha fazla da olamam. Sözlerime son bir konuya daha değinip son vereceğim. Şimdi benim arkamdan yazıp çizenlere, arkamdan konuşanlara çağrımdır; Gelsinler ne dertleri ne sıkıntıları ne karın ağrıları varsa yüzüme söylesinler. Ordan burdan konuşarak beni tanımadan, verdiğim mücadeleyi bilmeden arkamdan konuşmasınlar. Saygılarımla..” dedi.