HAYVAN ISLAHI EĞİTİM TOPLANTISI LAVANTA TEPESİNDE GERÇEKLEŞTİ

MAKÜ, TAGEM Eğitim Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı Ülke hayvancılığın geçmişte yaşadığı zor günlerden sonra yapılan projelerle 1 milyonun üzerinde hayvan sayısı ile Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı Ar-Ge çalışması olan Halk Elinde Hayvan Islahı Ülkesel Projesi Proje …

HAYVAN ISLAHI EĞİTİM TOPLANTISI LAVANTA TEPESİNDE GERÇEKLEŞTİ

MAKÜ, TAGEM Eğitim Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı

Ülke hayvancılığın geçmişte yaşadığı zor günlerden sonra yapılan projelerle 1 milyonun üzerinde hayvan sayısı ile Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı Ar-Ge çalışması olan Halk Elinde Hayvan Islahı Ülkesel Projesi Proje Teknik Elemanı Eğitim Toplantısı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti. 18-20 Şubat 2020 tarihlerinde MAKÜ Lavanta Tepesi Otel’de gerçekleştirilen TAGEM toplantısına birçok üniversite ile Tarım ve Hayvancılık ile ilgili kurumlardan çok sayıda akademisyen ve temsilci katıldı.

TAGEM eğitim toplantısı açılış programına Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Özkan Kayacan, Hayvancılık ve Su Ürünleri Araştırmaları Daire Başkanı Dr. Ali Ayar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Kazım Üstüner ile çok sayıda akademisyen ve temsilciler katıldı.

İlk olarak TAGEM hakkında genel bilgi veren Hayvancılık ve Su Ürünleri Araştırmaları Daire Başkanı Dr. Ali Ayar, proje çalışmalarını anlattı. Ayar konuşmasında; “Ülkemizde küçükbaş ve manda da sahada uygulanan en büyük hayvancılık projesidir. Biz burada vatandaşın işletme şartlarında seçtiğimiz hayvanların ıslahı yönünde bir takım veriler alıyoruz, kayıt alıyor kayıt tutturuyoruz ve bu kayıtlara göre proje lideri hocalarımızın ve enstitüdeki uzman arkadaşlarımızın liderliğinde bu veriler bilimsel metotlarla değerlendirilerek damızlık tahminleri yapılıyor ve üreticilerimizin bir sonraki nesilde hangi damızlıkları kullanacakları üreticilerimize öneriliyor bunun dışındaki damızlıkların da işletme kapasitesi çerçevesinde hayvanlar seçiliyor. Bizim iddiamız projenin geldiği durum itibariyle proje dışındaki işletmelere de yılda bu proje kapsamında 500 bin küçükbaş damızlık verebilecek duruma geldi. Bu çok önemli bir sayıdır. Bu şu demektir, mevcut ırklarımız için herhangi bir ülkeden damızlık ithalatına gerek yok demektir. Bu çok önemli bir adımdır. Proje işletmelerinin fazlası olan damızlıklarını sevk ve organizasyon işini tam oturtabildiğimiz zaman sahadaki etkisi daha da çok olacaktır. Burada üreticilerimiz birliklerimiz, il müdürlükleri, üniversiteler, TAGEM işin içinde. Hem özlenen üniversite-sivil toplum-yetiştiriciler-enstitüler iş birliğinin çok güzel bir örneği bu proje ile vücut bulmuş oluyor. Şu ana kadar 23 koyun, 7 keçi ırkında 1 milyon 100 bine yaklaşan anaç materyal üzerine çalışıyoruz. Bu sayıyı yavruları ile beraber düşündüğünüz zaman her yıl 2 buçuk milyon hayvanı geçiyor demektir.” sözlerine yer verdi.

Daha sonra Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz da bir konuşma yaparak; “Üniversitemizde hayvancılık alanında önemli projeler yürütüyoruz.  Bir takım saha çalışmaları, proje kurguları, Ar-Ge Projeleri, uygulama projeleri, ortak iş birliği projeleri gibi projeleri de yürütüyoruz. Esas odaklandığımız nokta üniversitenin tüm birimlerinin gelecekte bir tek konuya ya da birkaç konu olmakla birlikte çünkü 15 yaşına gelmiş üniversite ile tüm dallarını budaklarını kesip yok etme şansımız yok ama güçlü bir aşılama ile odak alanını, ilgi alanını hayvancılığa odaklamaya çalışıyoruz. Yaklaşık 150 akademisyenimiz yürütülen 29 projede farklı görevlerde yer alıyor. Proje adam başına da 200 kişi bazı projelerde yer alan sayı. Üniversitelerde toplam akademik personelin yüzde 20sini tek başına teşkil ediyor. Ciddi bir rakam, tek bir noktaya odaklanmış ama geçekte artacak durumda. Bu anlamda bakanlığımızla da etkin bir iş birliği arzusundayız. Sayın genel müdürümüzün de ilerleyen zamanlarda farklı konularda özel çalışmalar içerisinde başka projelerde de MAKÜ’nün gerek lojistik olarak gerek proje bazlı ortak çalışmalar olarak güçlü partnerliğimizin de olduğunu bilmenizi isterim. Üniversitelerin kuruluş amaçlarının toplumsal sorumluluk ve bölgesine katkı bağlamında gelecekte çok daha değerli çalışmalar yapması gerektiğini biliyoruz. TAGEM esasında bir tür üniversite. Kendi içinde yaptığı çalışmalarla çok daha önemlisi bakış açısıyla bu projelere katılan akademisyenlerimizin sayısına ve üniversitelerimizin çeşitliliğine baktığımız zaman bu üniversite-sanayi-kamu-sivil toplum iş birliği açısından da kendi modelini de üretmiş bu anlamda da bu projeye ve yaklaşıma emek veren herkese teşekkür etmek istiyorum. Burada inşallah güzel bir ev sahipliği yaparız. Üniversitemizde bu toplantının yapılıyor olmasının özel bir anlamı da var özellikle hayvancılıkla ilgili bir toplantımız olduğu zaman bakanlığımızın hemen hemen her biriminde TAGEM ile çok daha iş birliği ve somut projelere dayalı ortak çalışma noktasında ev sahipliği yapmayı ve destek sağlamayı ve teknik altyapı oluştururken de bu kurgular üzerinden çalışmalar yapmak konusundaki irademizi açık ve net olarak ifade etmek istiyorum. Bu anlamda bu toplantı bir saha çalışması, bir iç değerlendirme toplantısı olacaktır. İnşallah buradan alınan sonuçlarla ülke hayvancılığımızın geleceği açısından çok ciddi değerlendirmeler yapılır ve ciddi sonuçlar üzerinden de yeni çalışma alanları ortaya çıkar.” İfadelerini kullandı.

Açılış programında son olarak Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Özkan Kayacan, TAGEM’de ıslah projesini rakamlarla anlattı. Kayacan konuşmasında; “TAGEM de ıslah konusunda hepimizin çalıştığı, üzerinde çalıştığı bir plan, projedir. Göreve geldiğimizden bu yana bana gelen isteklerin hepsini gerçekleştirmeye çalıştım. Projeye gelen saldırılara karşı dik durdum. Bugüne kadar mücadele ettik, bundan sonra da edeceğiz. Çünkü biz inanıyoruz ki bu proje kıymetli bir projedir. Küçükbaş bizim için çok önemli, manda bizim için ayrı bir değer, bunları çok iyi korumamak ve büyütmemiz gerekiyor. Manda ile ilgili geçmişte Afyon’da enstitümüz de vardı. Ama maalesef belirli politikalarla kapatıldı. Şu anda baktığımızda 18 ilde manda ile ilgili ıslah sürümüz ve 28 bin hayvanımız bulunuyor.  Küçükbaşta 56 ilde 171 alt proje, 1 milyon 100 bin hayvan var. Yaylayı da koyarsanız 2 buçuk hayvana hitap ediyor. Bu rakamlar küçük rakamlar değil, bu rakamların en önemli tarafı halkın elinde olması. Halk tarafından bu verilerin tutulması. Veri güçtür. Veriye ne kadar sahip olursanız o kadar güçlü olursunuz. Bu verilerin de sabit tutulmasında en büyük etken aracı olan siz teknik elemanlarsınız. Teknik elemanlarımız bu verileri bugüne kadar doğru olarak bize ulaştırabilirlerse daha sonraki yol haritamızı çok sağlıklı belirleyebiliriz. Uzun yıllar taşrada çalışan bir arkadaşınız olarak sahada ciddi çalışan illerle ciddi çalışmayan iller arasındaki farkı çok net görüyorum. Gerçekten verileri düzgün tutan illerdeki başarı çok daha bariz bir şekilde kendini gösterirken bazı yerlerde hiç gidilmeden, kayıt tutulmadan yapılan işleri de biliyoruz. Ama büyük ekseriyeti kayıt tutuyor. Bunu kolaylaştırmak için bir TAGEM Ar-Ge projemiz var. Küçük halı şeklinde tartı yapıyoruz. Hayvan üzerinden geçtiği anda oradaki veriyi bizim sistemimize entegre edebilecek bir projemiz var. Böylelikle sırtınızda baskül taşımak zorunda kalmayacaksınız. Bir diğer önemli konu koyun sütü. Malum en büyük sıkıntılarımızdan iki tanesi birincisi çoban, ikincisi bunu sağacak kadın yok. Şu anda 12li ve 24lü olmak üzere sağım robotları hazırlandı ve ticarileştirme noktasında adımlar atıyoruz. Tarım reformuna müracaatlarımızı yaptık, güneş panelleri ile çalıştırıyor ve aynı anda 12 koyunu sağabiliyorsunuz. Hijyenik bir sağım ve soğuk zincirde bunu istediğiniz yere ulaştırma şansınız olacak. 2020 yılı içerisinde çobanların barınma sorunlarına da çözüm bulmaya çalışacağız.” şeklinde konuşarak yapılacak çalışmaları detaylandırdı.

Konuşmaların ardından projeye katkı sunan ve proje liderleri olan Prof. Dr. Mustafa Tekerli, Doç. Dr. Özgecan Korkmaz Ağaoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Serdar Koçak’a, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Özkan Kayacan ve Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz tarafından plaket takdim edildi.

Plaket takdiminin ardından MAKÜ Halk Oyunları Topluluğu tarafından halk oyunu gösterisi yapıldı.

Yorumlar

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış

Yorum Yaz

İlgili Haberler

Gölhisar'ın eniştesi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Burdur'da   "Bizim milli menfaatimiz daha fazla birlik ve dayanışmadan geçiyor"
Burdur

Gölhisar'ın eniştesi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Burdur'da "Bizim milli menfaatimiz daha fazla birlik ve dayanışmadan geçiyor"

Burdur'da konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Filistin ve Lübnan'da soykırım yapan İsrail'in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınması gerektiğini söyledi.

MAKÜ öğrencilerinden İsrail’in zulmüne tepki
Burdur

MAKÜ öğrencilerinden İsrail’in zulmüne tepki

MAKÜ öğrenci toplulukları, Filistin’deki katliamı protesto ederek Gazze halkına destek mesajları gönderdi. İsrail’e karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini vurguladılar.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde (MAKÜ) Topluluk Tanıtım Günleri başladı
Burdur

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde (MAKÜ) Topluluk Tanıtım Günleri başladı

Öğrenci toplulukları açısından Türkiye’nin en zengin üniversitelerinden biri olan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde (MAKÜ) Topluluk Tanıtım Günleri başladı.

Rektör Dalgar'dan yurtlara ziyaret öğrenci ve velilerle buluştu
Burdur

Rektör Dalgar'dan yurtlara ziyaret öğrenci ve velilerle buluştu

MAKÜ'de Yeni Dönem Başladı: Rektör Dalgar Yurtlarda Öğrenci ve Velilerle Buluştu

Turizmin Kalbi Burdur Gölhisar Kibrya Antik Kenti
Gölhisar

Turizmin Kalbi Burdur Gölhisar Kibrya Antik Kenti

Turizmin Kalbi Kibrya Antik Kenti Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Öğretim Üyeleri tarafından gün yüzüne çıkarılan Kibrya Antik Kenti gün geçtikçe ziyaretçi sayısını artırıyor. Turizmin Kalbi Kibrya Antik Kenti

Burdur MAKÜ TÜBİTAK projelerindeki başarısını sürdürüyor
Burdur

Burdur MAKÜ TÜBİTAK projelerindeki başarısını sürdürüyor

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), TÜBİTAK projelerindeki başarılarına bir yenisini ekledi. Prof. Dr. Özkan ŞİMŞEK’in yürüttüğü proje TÜBİTAK 1001 programı tarafından desteklenmeye değer bulundu.