Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 8. Uluslararası Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Konferansı başladı.
13-15 Eylül tarihlerinde Lavanta Tepesi Otel’de düzenlenecek olan 8. Uluslararası Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Konferansına Burdur Belediye Başkan Yardımcısı Hülya Eraslan, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi ve Konferans Başkanı Prof. Dr. Eşref Adalı, MAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Gürsoy, akademisyenler ve sektör temsilcileri katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan açılış programı, MAKÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı ve Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından hazırlanan müzik dinletisi ile devam etti.
Konferansın açılış konuşmasını konferans yerel başkanı MAKÜ Mimarlık-Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Hakan Işık yaptı. Prof. Dr. Işık konuşmasında; “Bilgi ve İletişim Teknolojileri odaklı, rekabetçi ve üretken ülkelerin ayakta kalabildiği, bir kamyon buğday ile bir gram stentin yaklaşık aynı mali değere sahip olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ülkelerin varlıklarını günümüz koşulları altında sürdürmeleri, güncel teknolojileri yakından takip etmelerine ve bunları afet yönetimi gibi gerekli alanlarda etkin kullanmalarına bağlıdır. Günümüzde öne çıkan en önemli alanlardan biri de ‘Afet Yönetimi’dir. Teknolojik gelişmeler sadece konforumuzu artırmakla kalmamakta, aynı zamanda toplumsal ve çevresel sorunlara da çözüm sunmaktadır. Bu bağlamda, afet yönetimi ve kriz durumlarının etkili bir şekilde ele alınması için bilişim teknolojilerinin rolü giderek daha da önemli hale gelmektedir. Veri analitiği, yapay zekâ ve hızlı iletişim, afet müdahale süreçlerini iyileştirmek için kullanılabilir ve daha hızlı, daha kesin ve daha etkili bir şekilde yardım sağlamaktadır. Bilgisayar bilimleri ve mühendisliği, modern dünyamızın temel taşlarından biri haline gelmiştir. Bu alan, teknolojik ilerlemelerin itici gücüdür ve hayatımızın hemen her yönünü etkilemektedir. Makine öğrenmesinden yapay zekaya, büyük veriden nesnelerin internetine kadar bu konferans bu ilerlemelerin en son gelişmelerini ve gelecekteki potansiyelini keşfetmek için bir fırsat sunmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
Daha sonra 8. Uluslararası Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Konferans Başkanı Prof. Dr. Eşref Adalı da bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Adalı konuşmasında Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Bölüm Başkanlığı olarak 25 yıldır toplantılar yaptıklarını ve başka bir meslek dalında böyle bir birliktelik olmadığını vurgulayarak, Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Bölüm Başkanlığı’nın görevlerinden bahsetti. Bu yılki 8. Uluslararası Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Konferansında yaklaşık 113 bildirinin olduğunu, 25 oturumda 5 ayrı salonda eş zamanlı olarak panellerin düzenleneceğini, 3 gün boyunca devam edecek olan panelin Afet Yönetiminde Bilgi Teknolojilerine ağırlık verdiklerini ve bunun yanında Burdur’un problemlerini tartışacaklarını aktardı. Konferansın sadece panel ve oturumlardan oluşmadığını söyleyen Adalı, Burdur’u da tanıyacakları bir gezi yapacaklarını, Sagalassos, İnsuyu Mağarası, Burdur Müzesi, şehir turu, Salda Gölü, Kibyra Antik Kenti gibi yerleri ziyaret ederek katılımcılara Burdur’u tanıtacaklarını söyledi. Konferansın mümkün olduğu kadar düzenli, sağlıklı başarılı geçmesi temennisinde bulunarak, emeği geçenlere de teşekkür etti.
Konferansta MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar da bir konuşma yaptı. Rektör Dalgar, Bilgisayar ve bilişim alanının bu kadar öne çıktığı ve artık hepimizin hayatında ayrılmaz bir parçası haline geldiği bir dönemde böyle bir konferansın, kongrenin MAKÜ’de yapılıyor olmasından büyük memnuniyet duyduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında; “Öncelikle bilgisayar mühendisliği dediğimiz temel mühendislik alanı, bunun türevi yazılım, yapay zekâ gibi çok sayıda alan, meta verse kadar giden son zamanların gündemi olan oldukça popüler bir alan. Ben öğrencilerime yıllardır şunu söylerim, artık bilişim teknolojilerini, bilgisayar teknolojilerini ne iş yapıyorsanız yapın bir sosyolog bile olsanız, hayatın tüm alanlarında bilişim teknolojilerinin çok etkin bir şekilde kullanmak zorundayız. Geçtiğimiz yıl yapay zekâ konusu ilahiyat hocaları tarafından bir konferansta tartışılmıştı. Bu konulara hepimizin yakın olmamız ve bu alanda kendimizi yetkin hale getirmemiz gerekiyor. Ben finans alanında uzmanlığımı yaptım. Sermaye piyasalarının borsayı, dövizi, bonoyu, yatırım fonlarını öğrencilere yıllardır anlatıyoruz. Ama işin gerçeğine baktığınız zaman bütün bu sermaye piyasalarındaki menkul kıymet alım satımlarını yapay zekâ robotlar yapıyor. Biz işletme bölümünde toplantılarımızda hep şunu konuşuyoruz, artık işletme bölümünün yönetim bilişim sistemleri ya da bilgi yönetimi mi olmalı bunu tartışıyoruz. İşletme alanında bir bilim dalı olmalı ve orada bilgisayar mühendisleri hocalar olmalı diyoruz. Çünkü bizim anladığımız bir alan değil. Öğrencilerimiz en azından bu teknolojileri kullanabilir olarak yetişmek durumunda. Bütün bölümlerimiz için bunu söylüyoruz. Bütün dekanlarımızla, müdürlerimizle her toplantımızda bilişimle bir fark yaratmamız gerektiğini konuşuyoruz. Neden öğrenci gelip Burdur'da bir bölümü okusun? Bu soruya cevap vermemiz gerekiyor. İşte burada en önemli fark yaratacağımız hususlardan bir tanesi bütün bölümlerde bilgisayar teknolojilerinin çok etkin bir şekilde kullanılmasını öğretmek ve buna göre öğretim planlarımızı revize etmek. Aksi takdirde bu çocukları bize emanet edilen evlatlarımızı geleceğe iyi hazırlayamayacağımızı düşünüyorum.” İfadelerine yer verdi.
Üniversite Senatosunda alınan Dijital Dönüşüm Koordinatörlüğü kurma kararını da taze haber olarak katılımcılarla paylaşan Rektör Dalgar sözlerine şöyle devam etti: Üniversite olarak da dün Senatomuzda aldığımız kararla Dijital Dönüşüm Koordinatörlüğü kurduk. Rektörlüğe bağlı bir birim. Başına yetkin bir hocamızı görevlendireceğiz ve bizim adımıza üniversitedeki sadece yönetim süreçlerinin değil, tüm eğitim öğretim süreçlerinin yönetiminin dijital teknolojilerle yapılması adına tavsiye ve projeler geliştirecek. Ben üniversitenin Rektörü olarak herhangi bir fakülteyi veya okulumuzu ziyarete giderken düğmeye bastığımda o fakülte ile ilgili bütün verilere ulaşabileceğim yazılımlara ihtiyacımız var. Biz bunları kısmen kullanıyoruz ama istediğimiz düzeyde değil. Yönetim anlayışımız bu çerçevede. Bucak Teknoloji Fakültesi’nin de kuruluşunda naçizane çok emek vermiş, çok uğraşmış birisi olarak o fakültenin isminin de Bilgisayar ve Bilişime dönüştürülmesi konusunda bir çalışma yapmıştık. Kararı da yakın zamanda Resmî Gazetede yayınlandı. Bizim de bir Bilgisayar ve Bilişim Fakültemiz var. Buranın ben çok önemli bir fakülte olacağını, yakın gelecekte üniversitemizin en önemli fakültesi olmaya aday olduğunu düşünüyorum. İster veterinerlik okuyun ister eğitim fakültesinde okuyun ister iktisat fakültesinde okuyun, hangi alanda okursak okuyalım mutlaka ama mutlaka bilgisayar bilimleri alanını kullanmak bu alanda yetkin olmak zorundayız. Böyle bir çağdayız şimdi. Bu alan tıbbın da ve diğer alanların da önüne geçen çok hızlı yükselen mimarlık alanı.
Konferansın afet konusuyla ilişkili olarak çok anlamlı olduğunun altını çizen Rektör Dalgar; “6 Şubat depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkemiz bu yaraları sarmaya çalışıyor inşallah saracağız. Türkiye güçlü bir ülke. Ayakta kalan bizler daha çok çalışarak bu açığı kapatacağız ve o mağdur olan insanlara destek olacağız. Afet konusunda da depremin ikinci günü Hatay'a gitmiştik. Orada bir çadır kurup yemek dağıttık insanlara. Dört gün kaldık Hatay'da. Orada teknolojinin bilişim teknolojilerinin, internet teknolojisinin ne kadar önemli olduğunu, iletişim ve koordinasyonu sağlamada ne kadar önemli olduğunu da gördük. Hatta enkazın altında kurtarılmayı bekleyen insanların yerinin, noktasının tespit edilmesi noktasında bile çok önemli olduğunu gözlemledik. Bir başka husus şimdi bu iklim değişikliği dediğimiz konu. Libya'daki selde 5 bin kişinin hayatını kaybettiği söyleniyor. Yazın ortasında birden bir fırtına kış, kışın ortasında bir bakmışsınız bahar çiçekler açmış. Böyle bir dönemden geçiyoruz. Maalesef korkarım ki bu tür afetler çokça insanlığı bekliyor. Bu noktada da belki bunları en az hasarla atlatmak anlamında da yine bilişim teknolojilerinin çok gerekli olduğunu düşünüyorum.
Tabii Türkiye'de teknoloji anlamında çok önemli işler yapılıyor. Teknofeste gidiyoruz, gerçekten heyecan dolu, teknolojiye meraklı, binlerce genç görüyoruz. Bu bize umut veriyor. Ancak Türkiye'nin teknoloji anlamında kendisine biçilen elbiseyi giymekten öteye geçip, teknolojiyi üreten, hatta bunu ihraç eden noktada olması gerekiyor. Bu anlamda da bu tür konferanslarda üretilen bilgilerin paylaşılması, çoğaltılması ve bu alanda daha yetkin insanların yetiştirilmesiyle Türkiye'nin hem ekonomik anlamda hem küresel rekabet anlamında hem de ülkenin kendi kendine yeten bir ülke olması anlamında çok önemli ve gerekli olduğunu hepimiz biliyoruz ve bunun farkındayız.” diye konuştu.
Konferansta Zoom uygulaması üzerinden bağlantı ile Türkiye’nin ilk bilgisayarı IBM 650 için ilk programcı seçilen Nuri Kaya Han Kılan’a bağlanıldı. Kılan bilgi birikimini ve hatıralarını paylaştı.
Konuşmalardan sonra Rektör Prof. Dr. Hüseyin Dalgar Bilgisayar Bilimi ve Bilgisayar Mühendisliğine yapmış olduğu katkılarından dolayı Nuri Kaya Han Kılan adına Yaşam Boyu Hizmet Ödülünü Prof. Dr. Halit Oğuztüzün’e verdi. Rektör Dalgar Konferans Genel Başkanı Prof. Dr. Eşref Adalı ve Belediye Başkan Yardımcısı Hülya Eraslan’a da plaket takdiminde bulundu.
3 gün boyunca devam edecek olan konferansta, 5 ayrı salonda eş zamanlı olarak 25 oturumda 113 bildiri sunumu gerçekleştirilecek.