MAKÜ’de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Konuşuldu
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından ’25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü Konferansı’ düzenlendi.
Veteriner Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen ve Yükseköğretim Kurulu Akademide Kadın Çalışmaları ve Sorunları Komisyonu Üyesi Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta, MAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karaca, Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kılınç, MAKÜ Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Firdevs Savi Çakar, öğretim üyeleri ve öğrenciler de yer aldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan konferansta açılış konuşmasını yapan Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Firdevs Savi Çakar, “25 Kasım tarihi 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde ülkenin demokratik hakları için kadınca mücadele eden 3 kız kardeşin katledilme günüdür. Kardeşlerin tecavüz edilerek öldürülmelerinden sonra 1999’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmiştir. Bu tarihte bir farkındalık yaratmak için kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. MAKÜ ailesi olarak biz, kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı ortadan kaldırmanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Sevgili öğrenciler, sizler bu konuda çok önemli bir rol üstleniyorsunuz. Sizler hem geleceğin yetişkinleri hem de ebeveyn adayları olarak bu konunun savunucuları olacaksınız. Her türlü şiddete dur deyin.” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmasının ardından YÖK Akademide Kadın Çalışmaları ve Sorunları Komisyonu Üyesi Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak, ‘Sosyal Bir Sorun Olarak Kadına Yönelik Şiddet’ konulu sunumunu yaptı.
Kadın sorunları, şiddetin normalleştirilmesi ve şiddetle mücadele gibi konulara değinen Prof. Dr. Nurşen Adak yaptığı konuşmada “Kadın sorunları diye adlandırılan sorunlar, toplumsal sorunlardır ve çözümleri de toplumsal olmak zorundadır. Kadınların işgücüne katılım ve istihdam, siyasette karar verme mekanizmalarında temsil, namus ve töre cinayetleri, eğitim olanaklarından yeterince yararlanamama gibi sorunları bulunuyor. Bu sorunları Mills sosyolojik imgelem çalışmasında bireysel ve toplumsal sorunlar olarak ele alıyor.” ifadelerini kullanarak kadına yönelik şiddetin yaygın görülen bir olgu olduğuna dikkat çekti.
“Kadına yönelik şiddet, neden ve sonuçları açısından sadece şiddete maruz kalan kadını ilgilendiren bir olay değil toplumsal yapı ve dinamiklerle yakından ilgili, sonuçları açısından toplumun tamamını ilgilendiren toplumsal bir sorundur” açıklamasını yapan Prof. Dr. Nurşen Adak, bu nedenle kadına yönelik şiddetle mücadele edebilmek için öncelikle onu bireysel ve aile içi bir sorun olarak görmekten vazgeçip toplumsal bir sorun olarak tanımlamanın önemine vurgu yaptı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 10 ülkede yaptığı araştırmaya göre eşinden fiziksel şiddet görmüş kadın oranının yüzde 13 ile 61 arasında, cinsel şiddete yaygınlığın ise yüzde 6 ile 59 arasında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nurşen Adak, “Araştırma sonuçlarına dayanarak, kadınlar yaşadıkları şiddette yalnız kalmakta ve şiddeti anlatmamaktadırlar. Şiddete maruz kalan kadınlar hem bireysel hem de kurumsal destekten yoksundur. Kadınların çoğunluğu şiddetin kabul edilemez olduğunu düşünmekle birlikte, onlara destek verebilecek kurum ve kuruluşlara başvurmamaktadırlar.” dedi.
Program, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanması ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karaca tarafından Prof. Dr. Nurşen Adak’a anmalık verilmesi ile son buldu.