Tarım ve Orman Bakanlığının bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimine dair Resmi Gazete'de yayınlanan "Tarımsal Üretimin Planlanması" Yönetmeliğine dair değerlendirmelerini paylaşan BTB Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, "Yerel dinamiklerin talep ve görüşleriyle şekillenecek bu uygulamayı önemsiyoruz. Yönetmeliğe göre kimse, 'ben bu yıl, bu ürünü yetiştiriyorum' diyemeyecek. Çiftçi, üretici ve yetiştiricilerimiz faaliyetine başlamadan en az 15 gün önce Tarım İl yada İlçe Müdürlüğüne veya E-Devlet üzerinden başvurularını yapacak. Valilik kararıyla, Burdur Ticaret Borsamızın da yer alacağı Teknik Komite kurulacak. Tarım arazilerinde yapılan incelemelerin ardından toprak verimine, üretim dönemlerine, yerel ihtiyaçlara ve maliyetlere göre ürün veya ürün gruplarının asgari ve azami üretim miktarları belirlenecek." dedi.
Türkiye'de tarım ve hayvancılığın doğru yapılması kadar, çiftçinin de üretime daha fazla katılması gerektiğinin altını çizen Başkan Gündüzalp,"Ülkemizde artan şehir nüfusu tüketimi de artırırken, üretim azalıyor. Bu durum ülkemizi ithalata mahkum ediyor. Oysa bizim üretimi ve tarımsal ihracatı güçlü ülke konumunda olmamız gerek. Güçlü bir ülke olmak istiyorsak, çiftçimizi toprakla yeniden buluşturacak adımların da ivedilikle atılması, bir dönüm tarım arazisinin boş bırakılmaması gerekiyor." dedi.
Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, süreçle ilgili verdiği bilgide, "Resmi Gazete'de yayınlanan Tarım ve Orman Bakanlığının Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkındaki Yönetmeliği ile bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretiminin planlanması illerde Valilik kararıyla kurulacak Teknik Komite tarafından yapılacak. Yönetmeliğe göre izinsiz üretim yapılamayacak. Çiftçi, üretici ve yetiştiricilerimiz faaliyetine başlamadan en az 15 gün önce Tarım İl yada İlçe Müdürlüğüne veya E-Devlet üzerinden başvurularını yapacak. Tahkim komisyonları, keşif komisyonları ve tespit komisyonlarının tarım arazilerinde yürüttükleri çalışmaların ardından Burdur Ticaret Borsamızın da yer alacağı Teknik Komite, üretimin öngörülebilir ve yönetilebilir olmasını temin etmek için şehrimizdeki üretim planlamasını yaparak, Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu'na iletecek. Üretim dönemlerine göre ürün veya ürün gruplarıyla asgari ve azami üretim miktarları belirlenecek.
Üretimde, mevcut sosyo-ekonomik koşullar, üretim maliyetleri, gelir düzeyi, uluslararası gelişmeler, iç ve dış ticaret, tarım ve gıda sektörünün mevcut durumu ve gelişme trendi ile çevre faktörleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla tarım, tarımsal sanayi ve kırsal kalkınmada entegrasyonu sağlayacak yöntemler uygulanacak. Arz güvenliğinin temini, verimliliğin artırılması ve tarımsal üretimin geliştirilmesi için iklim değişikliklerini de dikkate alan uygun ekolojilerde arz ve talep miktarı ile yeterlilik oranına göre tarımsal üretim planlanacak. Nüfus projeksiyonları, üretim, fiyat, ihracat, ithalat ve tüketim değişkenlikleri için ise geçmiş dönemlere ait istatistikler değerlendirilecek. İklim, toprak, su, topografya, arazi sınıflandırılması, ürün uygunluk haritaları, coğrafi bilgi sistemi gibi verilerden yararlanılacak.
Su kısıtı, sosyo-ekonomik koşullar, pazarlama olanakları, örgütlülük durumu, tarımsal altyapı, tarımsal sanayi durumu, depolama ve işleme kapasitesi, çiftçilerin mevcut alet ve ekipman varlığı, sulama durumu, münavebe, iş gücü olanakları, mera varlığı, otlatma kapasitesi, hayvan varlığı, su ürünleri üretim potansiyeli ve çiftçi deneyimleri göz önüne alınarak hazırlanacak rapor doğrultusunda, ürün veya ürün gruplarında, üç yıllık dönemleri kapsayacak şekilde havza veya işletme bazında her yıl üretim planı yapılacak." dedi.
Açıklamasında üretimdeki problemlere de değinen BTB Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, "Havza bazlı yanlış uygulamalar, yaşanan su krizleri ve iklim değişiklikleri tarımsal üretimde ciddi engellere sebep oluyor. Bunlarla birlikte artan şehir nüfusundan doğan tarımsal ve hayvansal tüketim ihtiyaçları, girdi maliyetleri ve nakliye sebepli fiyat değişkenlikleri hem üreticiyi hem tüketiciyi zor durumda bırakıyor. Üretimde yaşanan sorunlara karşı taleplerimizi yıllardır iletmekte ve çözüm arayışlarımızı sürdürmekteyiz. Tarım ve Orman Bakanlığının geçtiğimiz aylarda taslak olarak paylaştığı bu yönetmelik çalışması, taleplerimiz kısmen de olsa dikkate alınarak yapılan düzenlemelerle yürürlüğe girdi." dedi.
Başkan Gündüzalp, uygulamanın hayata geçmesiyle oluşacak avantajları şu sözlerle sıraladı; "Bu yönetmeliğin başarılı bir şekilde uygulanması tarımda sürdürülebilirlik adına büyük avantajlar sağlayacak. Tarımsal arazilerimiz verimli kullanılacak, gelecek kuşaklara daha verimli tarım arazileri bırakmamızı sağlayacak. İklim krizleri ve kuraklığa karşı öngörülebilir ve yönetilebilir tarım uygulamaları hayata geçirilecek."
Tarımsal ve hayvansal üretimde havza bazlı radikal kararların alınmasını desteklediğini ifade eden Başkan Gündüzalp, "Yayınlanan yönetmeliğin eksiklerine rağmen doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Ama belirtmem lazım ki üretimde yaşanan problemler sadece havza bazlı üretimin kontrol edilmesiyle çözülecek problemler değil. Bugün üretimin en büyük sorunu gençlerimizin tarımdan uzaklaşması, az sayıda kalan mevcut üreticinin en büyük sorunu ise maliyet ve pazar. Üretimdeki maliyetleri düşürecek, pazar imkanı sunacak ve tüketiciye ucuz ürün sağlayacak kararların ciddi bir şekilde hayata geçirilmesi ve takibi gerekiyor." dedi.
Kırsal nüfusun %7'lerin altına düştüğünü, artan maliyetler nedeniyle de tarımsal ve hayvansal üretimin ciddi oranda gerilediğini hatırlatan Gündüzalp, "Uygulamayla ulusal üretim ve tüketim ihtiyaçları ortaya konulacak ama üretim eksik kalacak. Bu da ithalata yönelmemize neden olacak. Bizim üretim - tüketim dengesini sağlamamız, hatta üretimi artırıp ihraç eden pozisyona gelmemiz gerekiyor. Bunun tek yolu da dün üretici pozisyonundayken bugün çeşitli sebeplerle şehirlere göç edip tüketici haline gelen çiftçilerimizi yeniden kazanmak. Bakanlığımızın kırsal bölgelerimize ivedilikle eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel ihtiyaçların karşılanacağı alanlar inşa etmesi, projeler hayata geçirmesi gerekiyor. Gerek sigorta prim desteği, gerek şehirde artan kira ve yaşam koşulları nedeniyle köyüne dönmek isteyenlere taşınma desteği gibi teşviklerle de şehirlerdeki çiftçilerimizi yeniden üretime dahil etmesi gerekiyor." dedi.