Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Genel Başkanı Kamil Özcan 'ın ulusal süt konseyinden istifa başlıkları kamuoyunda deprem etkisi yarattı.
Burdur tarım hayvancılığın STK temsilcileri yarim toplanarak destek açıklaması yayınlayacak.
Işte istifa dilekçesinde öne çıkan başlıklar ve istifa dilekçesi;
Dsymb genel başkanı Kamil Özcan süt fiyatlarında yaşanan gelişmeler üzerine tabandan gelen feryatlara duyarsız .”diyerek aşağıdaki gerekçelerle süt konseyindeki görevinden istifa etti .
İstifamın değil istifa gerekçelerimin gündem olmasını beklerim
Tabanın sesi değil tabanın ta kendisiyim
Bu yapıyla üreticilerin haklarını korumanın imkansızlığını gördüm
Çok şey istemedik zarar etmeyelim dedik
Üretici üzerinden enflasyonla mücadele önce Üreticiyi yok eder
Markette fiyatların atmasını ben de istemedim ya maliyet düşecek ya devlet daha fazla katkı verecek
Süt Konseyi’nin adıvar etkisi yok
Ürettiği ürüne fiyat belirleyemeyen tek kesim hayvan üreticileri
Enflasyonu arttırmadan üreticiyide tüketiciyide koruyacak çözümlerimiz var yeterki bize kulak verilsin
Çiğ süt fiyatları Yem süt paritesine bağlansın
Fiyatlar en geç 3 ayda bir güncellensin
süt piyasasını düzenleyecek yeni kurumlara ve kurallara acil ihtiyaç var
Hayvancılıktaki en güçlü sektör süt sektörü sahip çıkalım
ULUSAL SÜT KONSEYİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’ NA
Konseyin 12.12.2017 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında “Üretici Alt Grubu” kontenjanından Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliğini temsilen Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildiğim malumlarınızdır.
Seçildiğim günden bu yana; bir yandan var olan aksaklıkların giderileceği ve sistemin çalışabileceği diğer yandan da Konseyin özellikle üretici kesimin sorunlarına daha duyarlı ve çözüm odaklı yaklaşacağı beklentisi içerisinde oldum ve bunları sağlayacak şekilde görev yapmaya çalıştım. Ancak; Konseyin yasal altyapısı, işleyişi ve yönetim yapısından kaynaklanan bir takım olumsuzluklar yüzünden beklenen faydayı sağlayamadığım ve sağlayamayacağım kanaatine vardım. Bu kanaatin oluşması ve pekişmesine neden olan sorunların bir kısmı, kısa sürede çözülmesi umuduyla, aşağıda sıralanmıştır:
1. Ulusal Süt Konseyi mevcut anlayış ve işleyişi ile etkisiz bir “danışma kurulu” kimliğinden sıyrılmamış, hatta her geçen gün bu kimliği pekiştirecek politikalar izlemiştir.
2. Konseyin temel görevlerinden biri sektörün önemli sorunlarına ilişkin uyarı ve tavsiyelerde bulunmaktır. Yapılan az sayıda öneri ve uyarının bile muhataplarınca dikkate alınmaması, üzerinde durulmaması, olağan karşılanır hale gelmiştir. Konseyin herhangi bir yaptırım gücü yoktur.
3. Konseyin genellikle sanayi kesimini kayırıcı kararlar aldığı, bir başka ifadeyle adil davranmadığı üretici çıkarlarını korumaktan uzak olduğu görüşü, haklı olarak yaygınlık kazanmıştır.
4. Konseyin, çiğ süt maliyetini hesaplamak ve ilan etmek de dahil yaptığı faaliyetler; süt piyasasının düzenlenmesi, kalitenin artırılması, kayıt ortamının geliştirilmesi, üretici çıkarlarının korunması gibi ana konularda etkisiz kalmıştır. Bu durumun olağan görülmesinde tercihlerin üretici ve üretimden yana olmamasının etkisi olduğu düşünülmektedir.
5. Konsey, Ulusal Hedeflerden biri olarak ortaya konan enflasyonla mücadeleye süt sektöründe sadece çiğ süt fiyatını sabit tutarak katkı vermeye çalışmış, sanayi ürünleri ve yem fiyatlarındaki artışın üreticileri olumsuz etkilemesine duyarsız kalmıştır. Sonuçta maliyetler ciddi manada arttığı halde, Ülkemizde çiğ süt fiyatı ve süt desteklemeleri bir yıl boyunca neredeyse hiç artmamış, Konsey çiğ süt fiyatının ve süt desteklemesinin artırılması talebinde bile bulunmamış/bulunamamıştır. Ama süt ürünleri ve yem fiyatları artmaya devam etmiştir.
6. Enflasyonla mücadele kapsamında gösterilen milli duruşumuza katkı sağlayacak tüketiciyi koruyan market raf satışlarını arttırmayacak diğer alternatif destekleme ve ücretlendirme önerilerimizde bu süre zarfında hayata geçirilememiştir.
7. Süt üretiminde karlılık ve süt fiyatının belirlenmesinde önemli ölçütlerden biri süt: yem paritesidir. Türkiye'de süt yem paritesi; süt fiyatı kesif yem fiyatına bölünerek hesaplanmakta ve bu değerin hiç olmazsa 1,5 olması istenmektedir. Oysa Türkiye'de süt: kesif yem paritesi yıllardır 1,5 ve daha yukarı olmamış, genellikle 1,2 civarında seyretmiştir. Süt fiyatının gerekirse aylık belirlenmesi ve sürekli güncellemeye esas süt yem paritesinin en az 1,5 olarak belirlenmesi önerilerimizde de bir ilerleme sağlanamamıştır.
8. Konsey, bazı süt sanayicilerinin kendilerinden fabrika yemi almayan süt üreticilerinin ürettikleri sütü satın almamalarını engelleyecek girişimlerde bulunmamıştır.
9. Konseyin, süt üreticilerinin refah seviyesini artırmaya ve üretimde süreklilik sağlamaya yönelik, ıslaha ve destekleme politikalarına yönelik olumlu sonuçlanmış hiçbir girişiminden söz etmek mümkün değildir.
10. Özellikle Türkiye için kaliteli ve görece ucuz hayvansal protein kaynağı olan süt ve ürünlerine ihtiyaç duyan kesimlere, özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarına, uygun fiyatlarla ulaştırılması yönündeki talep ve önerilerimiz dikkate alınmamıştır.
Bir bölümü yukarıda sıralanan pek çok temel sorunun çözümünde konseyin aktif rol alması konusundaki çabalarım maalesef bir karşılık bulamamıştır ve temsilcisi olduğum üretici grubuna ve sektöre yarar sağlama imkanım ortadan kalkmıştır. Bu durumda hem konseyin yasal altyapısı başta olmak üzere temel sorunlarının çözümüne, hem de üretici kesimin konsey üzerinden mağdur edilmesinin engellenmesine katkı sağlamak için yönetim kurulu üyeliğinden istifa ediyorum. İstifamın konseydeki çalışma arkadaşlarımın şahıslarıyla ilgili en ufak bir sorundan kaynaklanmadığının bilinmesini belirtirken asıl amacımın üretici kesim başta olmak üzere süt sektörüne katkı sağlaması ve Ulusal Süt Konseyi’nin hem üretici hem de tüketiciye yarar sağlayabilecek bir yapı ve kapasiteye ulaşmasına hizmet etmesi en temel dileğimdir.
Saygılarımla…
Kamil ÖZCAN
Yönetim Kurulu Üyesi
TDSYMB Yön. Kur. Başkanı
kaynak: http://www.gurhaber.com/haber/kose-yazarlari/kamil-ozcanin-istifasi-deprem-oldu/33831.html