Bilindiği üzere Salda Gölü’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine ait Sosyal Donatıları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi hakkındaki ihalesi, Yeşilova sakini 5 kişi tarafından yargıya taşınmış ve 31 Temmuz’da yapılan ihalenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istenen davayla ilgili Isparta İdare Mahkemesi ara karar vermişti.
Söz konusu karara göre Isparta İdare Mahkemesi 5 gün içinde proje ve ihaleyle ilgili tüm belgeleri istemişti.
Bakanlık 08 Ağustos 2019 tarihli bir savunma dilekçesinde Doğal Sit Alanı statüsünün kabul edilmesiyle birlikte Özel Çevre Koruma alanı ilan edilmesinin sit alanından daha fazla koruma sağladığını beyan etmiştir. Ancak bir alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilan edilmesi, bu alanda yapılacak olan her ölçekteki plân uygulamasını durdurmakta iken, Özel Çevre Koruma Alanı içerisine alınması ile birlikte Özel Çevre Koruma Bölgelerinde İmar planları yapılmasını mümkün hale getirmektedir. Dolayısıyla her iki statünün sözde karşılaştırması gerçeği yansıtmamakta olup, TOKİ tarafından alanın yüksek korumalı statüsü yok sayılmaktadır.
Bir diğer husus, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddesinin kısa kesildiği alandır. Kanunun bahsi geçen ilgili maddesi yani 68/c maddesi “2985 sayılı Toplu Konut Kanunu kapsamındaki projelerde, 5 inci maddenin beşinci ve altıncı fıkraları, 62 nci maddenin (a) ve (b) bentleri ile (c) bendindeki kamulaştırma, mülkiyet, arsa temini, imar işlemleri ve uygulama projesine ilişkin şartlar aranmaksızın ihaleye çıkılabilir. Ancak, ÇED raporu zorunluluğu bulunan hallerde sözleşme imzalanmadan önce bu raporun alınması zorunludur.” şeklindedir. ÇED raporu alınması gereken bu alanda bu maddenin uygulanması mümkün değilken, TOKİ kanunda işine yaramayan maddeye dilekçesinde yer vermemiştir. ÇED Gerekli Değildir Kararı veya ÇED Olumlu raporları alınmadan burada çivi çakılamayacağını onlar da bilmektedir.
Isparta İdare Mahkemesi 19 Ağustos 2019 tarihinde verdiği bir kararla Salda Gölü’nde Millet Bahçesi projesinin iptali için açılan davayı yetki
yönünden reddederek, dava dosyasının Ankara İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından Isparta İdare Mahkemesine gönderilen yazının dilinin ve teknik detayının tamamen inşaat dili, olduğu açıktır. Söz konusu yazıda atıfta bulunulan gerek 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun muhtelif maddeleri gerekse 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu kapsamındaki muhtelif maddelere ve ÇED Raporu ve İmar işleri ile ilgili hükümlere sığınıldığı görülmektedir.
Burdur özelinde ve ülkemiz genelinde büyük tepkilere neden olan Salda Gölü ihalesi 20 gün önce İstanbul adresli TOKİ bünyesinde yapılmıştır. Görülmektedir ki bu geçen süre zarfında toplumda var olan Salda duyarlılığı ve direnci kırılmak bir yana dursun artarak devam etmektedir.
Söz konusu dava dosyalarına gönderilen bu tür açıklamalar bize, kafasına Salda Gölünden ve çevresinden rant sağlamayı koymuş olanların süreci uzatarak amaçlarına ulaşmayı hedeflediklerini göstermektedir.
TOKİ tarafından Isparta İdare Mahkemesine gönderilen bu açıklamadan anlaşılacağı üzere Salda Gölünün üzerindeki kara bulutlar dağılmamıştır. Aksine AKP iktidarlarının kişiye, kuruma, adrese teslim işlere yönelik 200 kez üzerinde değişiklik yaptıkları Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuatlardan faydalanarak amaca ulaşmak için mazeret yolları aranmaktadır.
Ancak buna ne biz ne Burdurlular ne de ülkemizde yaşayan çevre dostu halkımız müsaade etmeyecektir.
Son söz olarak şunu belirtmeliyim ki ihalenin bir an önce iptal edilmesi ve Salda’nın doğal güzellikleriyle yaşaması hepimizin yararına olacaktır.
Saygılarımla…